Ligin organizasyon ve oluşum açısından en çok ilgi çeken iki takımının eşleşmesi de kendilerine yakışır oldu. 5. maça kadar uzadı ve seri içinde iki takımda büyük düşüşler ve patlamalar yaşadı. Ev sahibi olma avnatajlarının gidip geldiği, bazı maçlar hücumda bazı maçlarda da savunmada büyük işler çıkartan iki takımdan seriyi kazanan taraf Banvit oldu ve kendini yarı finale attı.
Normal sezondaki ilk karşılaşmayı kazanan taraf 70-62 ile Banvit olmuştu. Banvit'in kadrosunda Graves'in olması, Olin'de Seibutis'in olmayışı ve sezonun henüz başı olması gibi değişik parametreler olsa da bu maçta Banvit özellikle 3.çeyrekteki performansıyla galip gelen taraf olmuştu.
İkinci maça kadar geçen süre içinde tabi ki performans değişiklikleri ve kadro değişiklikleri oldu. Şöyle ki; Olin belki de kendisinden hiç beklenmeyen bir performansla ligin kaliteli takımlarına kök söktürürken, Banvit'te Orhun Ene'nin yerleştirdiği sistemi tamamıyla benimseyip emin adımlarla ilerliyordu. Bu süreçte iki takımda da öne çıkan isimler oldu. Barış Ermiş'in oyunu yönlendirme, kritik zamanlarda sorumluluk alma gibi özellikleri Banvit'e müthiş bir katkı sağlarken, Olin Edirne'de Seibutis muazzam hücum performansları göstererek, takımının en çok ihtiyaç duyduğu anda sorumluluğu alıp galibiyetler getirdi.
Edirne'de oynanan ikinci maçta Seibutis 18 sayıyla öne çıkarken, Doliboa yarattığı eşleşme problemini iyi değerlendirmişti. Olin özellikle 2.ve 3. periyotlardaki sert savunmasıyla da maçı koparmış ve 74-60 kazanmıştı. Normal sezondaki iki maçta da göze çarpan şu olmuştu. İlk maçı kazanan Banvit'in oyun kurucusu Barış Ermiş, Can Akın'a göre daha kontrollü oynamıştı ve takımını iyi yönetmişti. Bu da skora yansımıştı. İkinci maçta ağır basan taraf Can Akın olunca da kazanan taraf Olin Edirne olmuştu. Topu daha iyi paylaşan tarafın az skorlu geçen bu maçlarda öne çıkması da hücum ribaundu ve kolay sayılar kadar önemliydi.
Normal sezonun sonunda Olin 7.sıradaydı ve rakibi ya Galatasaray ya da Banvit olacaktı. Olin tarafı iki maçta da yendiği Galatasaray'ı isterken, son hafta maçları sonunda Banvit'le eşleşti. 0-0 başlayan seride Banvit ligi 2.sırada bitirdiği için ilk iki maçı evinde oynama avantajınıda elinde bulunduruyordu.
Play-off ilk maçında Olin Edirne 3 çeyrek geride götürdüğü maçı son çeyrekteki 27-13'lük skorla önce uzatmaya götürdü, uzatmadan da 87-84'lük bir galibiyet çıkardı. Lig maçlarında da olduğu gibi Samardjiski, Banvit uzunlarına karşı bütün maç faul problemi yaşadı. Bu sebepten dolayı daha fazla süre alan Davud Kamer ise çok büyük oynadı bu maç ve Seibutis'le beraber galibiyeti takımına getirdi. Hücumda birebirlerinden bulduğu sayıların dışında, içeriden dışarı yaptığı paslarla da takımın geri kalanına uygun pozisyonlar yarattı. Banvit 3 çeyrek iyi oynadığı maçın son çeyreğinde Olin'in serilerine yanıt veremedi. Hücumdaki acelecilikleri, kendi potalarına hızlı hücum sayısı olarak geri döndü. Barış Ermiş'in maçın genelindeki kötü performansı da bu direncin gösterilememesine büyük oranda etki etti.
İkinci maçta daha derli toplu bir Banvit vardı ve maçın başından sonuna kadar konsantrasyonlarını da hiç düşürmeden etkili bir oyun oynadılar ve 77-59 kazanarak Edirne'ye 1-1 eşitlikle taşıdılar seriyi. Samardjiski'nin yine faul problemi yaşadığı maçta Barış Ermiş 15 sayı 6 asistle galibiyete ciddi bir katkı verdi.
Edirne'deki ilk maçta Banvit Dixon'dan yoksun çıktı.Maçın başından sonuna kadar heyecan hiç düşmedi ve Banvit 68-62 galip gelen taraf oldu. Seibutis'ten 25 sayı, Can Akın'dan 12 sayı 8 asist gibi play-off'da fark yaratacak katkılar alan Olin üç uzunundan toplam 17 sayı bulabildi ve faul problemi yaşayan bu uzunlar Lance Williams'ın 23 sayısına engel olamadı. Golubovic'te çok kritik anlarda 10 sayı üreterek yakın giden skorda takımını öne taşıdı. Fakat maçın kahramanları son 2 dakikada ürettiği 3 asistle Barış Ermiş ve yine maçın son bölümünde 2 top çalma 1 hücum ribaundu yapan Erol Can Çinko oldu.
Dördüncü maç Olin için ya tamam ya devam niteliğindeydi. Bu durumda oyunculara tamamıyla yansımış görünüyordu. Çünkü 3 maçta toplam 9 sayı üreten Reha Öz 13 sayı, kısıtlı süreler alan Ginevicius 4/4 üçlük isabeti ve koç Gökhan Taştimur'un eşleşme problemi yaratması için görev verdiği Caner Ercan 15 sayı üretince Banvit bu kadar ekstra performansın altından kalkamadı. Maçın başında farkı açan Olin, rakibine kolay hücum şanslarıda vermeyince Banvit dış atışlara yöneldi. Yüzdeler de düşük olunca Olin 81-52 ile çok rahat bir galibiyet aldı ve seriyi son maça, Bandırma'ya taşıdı.
Serinin son maçında Banvit ilk devre Lance Williams'ı hücumda çok kullandı ve serinin klasikleşen olayı Samardjiski'yi faul problemine soktu. Bu dönemde Williams'tan da yüzdeli hücumlar alan Banvit maçın özellikle üçüncü periyotunda Simmons'u da ekleyerek plana müthiş bir patlama yaptı. Alan savunmasına çözüm üretemeyen Olin bu çeyrekte sadece 8 sayı üretebildi. Tüm sezon 3.çeyreklerde gösterdiği etkili performanslarla galibiyetler alan Olin, bu sefer kötü oynadığı bir 3.çeyrekle maçı ve seriyi kaybetti. Takımın yıldızı Seibutis 28 dakika oyunda kalmasına rağmen sadece 5 top kullandı ve takımının alan savunmasına hücum etmekte güçlük çektiği dakikalarda bir farklılık yaratamadı. 71-60 kazanan Banvit, yarı finalde Galatasaray'ın rakibi oldu.
Maçların kısa özetlerini, önemli noktalarını ve istatistiklerini vurgulamaya çalıştım. Bunların dışında da seriyi anlatabilecek noktalar var. Öncelikle Olin Edirne büyük bir takdiri hak ediyor. Çok derin olmayan bir kadroyla, sürekli faul problemi yaşayan bir uzunla bu seriyi 5.maça kadar taşıdı. Seri içinde ve maçların içinde çok etkileyici performanslarda gösterdiler ama Seibutis'i dinlendirme ve Samardjiski'ye alternatif üretme konusunda problemler yaşadılar. Yine de seriyi kazanmaları benim açımdan bir sürpriz teşkil etmeyecekti. Onlar çok doğru bir oluşum içindeler. Taraftarlarıyla, projeleriyle ve şehirin desteğiyle daha da ileri gideceklerinden bir şüphem yok; Seibutis ve Samardjiski'yi kadrolarında tutma şartıyla. Çünkü bu iki oyuncu üzerine takım kurulabilecek oyuncular ve eğer bunları kaptırırsanız, yerine getireceğiniz yabancıları, takviye etmek zorunda olduğunuz yerlilerle kaynaştırmak ve uyumu yakalamak, beklentilerinde artacağı önümüzdeki sene bu kadar kolay olmayabilir. Yine de kendilerini tebrik ediyorum ve başarılarının daimi olacağına inanıyorum.
Gelelim serinin kazananı Banvit'e. Onlar zaten Olin Edirne'ye örnek olabilecek düzeyde bir organizasyona ve istikrara sahip. Orhun Ene'nin doğru ve paylaşımcı basketbolunu oynayan Banvit, yabancılarından azami katkıyı almayı da biliyor. Barış Ermiş'in önderliğinde ne zaman vitesi arttıracağını da bilen takımda, zaman zaman genç oyuncular Yiğitcan, İzzet, Erol Can ve Şafak önemli süreler ve sorumluluklar alıyor. Gençler ellerinden geleni fazlasıyla takıma katıyor ve hem kendileri bu kritik maçları oynayarak tecrübe kazanıyor hem de takımlarını ileri taşıyorlar. Dixon'u takıma monte etmek isterken, sıkıntılı dönemler yaşadılar, bazen kendi kimliklerinin çok dışında bir basketbol oynadılar ama tekrar doğru yaptıkları işleri hatırladılar. Galatasaray serisinde başarılar Banvit'e...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder