Fenerbahçe Ülker, başarılı bir ilk turdan sonra Top 16'da bence denk bir grup çekti. Olimpiakos, şu an Avrupa'nın en iyi oyunculardan kurulu takımı olabilir ama en iyi takımı olmadığını hatta bir takım olmadığını yıl içinde defalarca son olarak da Fenerbahçe Ülker maçında gösterdiler. Avrupa'nın belki de tarihinde böyle bir guard üçlüsü olmadı hatta olamayabilir de. Tabi Maxim, Erbil, Kerem Hotiç üçlüsünü saymazsak :)
Erhan kardeşim maçı özetlemiş. Çok top kaybı yaparak ve hücum ribauntları vererek başladık maça. Top kayıpları anlayışla karşılanabilir. Çünkü rakip takımda Papaloukas, Teodosic hatta Halperin gibi işin ustaları vardı. Fakat verdiğimiz hücum ribauntları Olimpiakos uzunlarının müthiş ribauntçuluklarından değil Mirsad'ın sakatlığı üzerine Kaya'nın yaşadığı faul probleminin eklenmesiyle pota altının yumuşamasıdır. Oğuz'un hiç verim veremediği maçta Sean May'da sabırların sınırları zorlarken 2.devre bir başkalaşma geldi. Şu an yazacağıma inanamayabilirsiniz belki ama Lavrinovic'in müthiş savunması, her yardıma zamanında gitmesi, kusursuz box outlarına Sean May'in de isteği arzusu eklenince pota altı dengelendi. Preldzic'in bence kusursuz oyununa, her zaman oyun bilgisini ve yeteneğine hayran olduğumu söylediğim Tomas'ın öldürücü 3lükleri maçı bize yavaş yavaş getirirken, o ana kadar 5 top kaybı yapmış Saras'ın müthiş üçlüğü ve Ömer Onan'ın direnç kıran 3lüğüyle 14 sayı gibi müthiş bir farkla kazandık. Maç öncesi herkesin gönlünden galibiyet geçiyordu ama kolay değildi o salondan çıkmak. 2 gün boyunca tüm arkadaşlarıma söylediğim iddaa da oynadığım şey kesinlikle kazanacağımızdı. Fakat bu farkı ben bile beklemiyordum :)
Papaloukas'ın looser hali
Çapkın adam Teodosic
Ivkovic Baba
Bu maç magazini çok bomba şimdiden söylemeliyim :) Öncelikle farkettiyseniz Olimpiakos takımında herkesin yüzünde bir mutsuzluk bir gerginlik var. Bunun sebepleri iddialara göre şöyle. Papaloukas ve Teodosic bir kız için baya baya kavga etmişler:) Gerçi bakıldığında Papaloukas'ın hiçbir şansı olmadığı çok açık. Bu gerginliğin üzerine bana benzediği söylenen Bourousis ve Spanoulis de takımdan soğumuş gibi kafalarına buyruklar. Molalarda söylenene göre Papaloukas board'a bir şeyler çizip takımı fırçalıyormuş. Bunu bir de Ivkovic gibi bir efsanenin yanında yapıyormuş. Acaba geçiyor mu Ivkovic'ten ?
Son olarak Fenerbahçe Ülker bu hafta evinde geçen hafta Zalgris'i kolay geçen Pesic'in antrenörlüğünü yaptığı dengesizlik abidesi Valencia ile oynayacak. Bir günü diğer gününü tutmama konusunda rakip tanımayan Valencia karşısında iyi bir farkla galibiyet istiyoruz Fenerbahçe Ülker'den. Bende maçta olacağım. Uğurlu geliyorum. Daha Sinan Erdem'de iki takımımızla da mağlubiyet yaşatmadım. Yakında deplasmanlara gideceğim bu gidişle. Sağlıcakla kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder