height="600" src="http://www.flatcast.com/de/Player.aspx?sid=338122" width="800"> > < /div>

23 Şubat 2011 Çarşamba

Bu Ahval Ve Şerait İçinde Dahi !!



Yarın iki Euroleague temsilcimizde var olma maçlarına çıkıyorlar. Salı günü Karşıyaka'nın liderliği Slovenya'da bırakması, Galatasaray'ın elenmesi ve Fenerbahçe Kadın Takımı'nın rahatlıkla farka koşabileceği bir maçı kaybetmesinden sonra büyük umutlar bağladığımız bu haftada daha fazla hayal kırıklığı görmek istemiyoruz. Şunu belirtmek isterim ki bu hafta başında hepsinden zafer beklediğimiz temsilcilerimizin hiç biri bu zaferi gerçkleştiremeyecek takımlar değildi. Galatasaray maçını çıplak gözle izledim. Takımın üstünde çok açık ve net Ayhan Şahnek potaları baskısı vardı. O potaların sertliğini hepimiz biliyoruz fakat aynı potalara Caserta gayet yüzdeli hücum edebildi. İlk periyotta yüzdesiz ve güvensiz şutlar kullanan Galatasaray başarı sağlayamayınca, alan savunmasına karşı çok boş şut buldu fakat özgüven eksikliğinden bunları atmadı. Fenerbahçe Kadın Takımı için ise mağlubiyetin sebebi bence basketbol dışı nedenlerde. Böyle kritik bir maç öncesi şube sorumlusunun çıkıp Avrupa Şampiyonluğumuz elimizden alındı demesi, o formaya emek veren herkesin hevesini kırar. Belki de bunun eksikliğini yaşadı sarı lacivertliler.

Gelelim Euroleague temsilcilerimize. Deplasmana gidecek olan Efes Pilsen'le başlamak istiyorum. Efes Pilsen'in sıkıntılarını, sorunlarını yazmaya kalkarsak belki de bir kitap doldururuz ama kısa vadede bunun çözüm getirmediğini defalarca gördük. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; Cenk Akyol ve Erwin Dudley İtalya'ya götürülmedi. Igor "ne senle oluyor ne sensiz oluyor" Rakocevic ise antremanlara çıkabilmiş ve forma giyecekmiş maçta. Perasovic'in hafta sonu kavga ettiği Kerem Gönlüm'le ilgili bir yaptırımı olacak mı bakıp göreceğiz ama zannetmiyorum. Siena tarafında ise Bo McCalebb'in sakatlığı devam ediyor. Kaukenas ve Stonerook'ta ufak sakatlıklar varmış. Siena McCalebb olmadan oynamaya alıştı. Fakat eğer Kaukenas ya da Stonerook'un yokluğu onları çok sarsar. Çünkü benim düşünceme göre ligin en değerli 4 numarası olmazsa o pozisyonda üstünlüğü tamamıyla Efes Pilsen'e verirler. Ayrıca McCalebb'in yokluğunda zor da olsa bir sisteme oturdukları kısa oyuncu rotasyonları da Kaukenas'ın olmamasıyla büyük bir yara alır. Gönül bu yarayı almalarını ister tabii ki fakat iki oyuncununda oynayacağını varsayarsak; Efes Pilsen iyi yaptığı işlerden vazgeçmemeli. Nedir bunlar dersek eğer; kesinlikle savunma sertliğini düşürmeden, Thornton'u daha fazla kullanarak Rakocevic'in yükünü hafifleterek oynamak. Çünkü Rako'yu maç sonunda diri bırakmazsanız eğer size faydadan çok zarar verir. Ayrıca Kerem Tunçeri ve Kerem Gönlüm'ün ikili oyunlarında ısrar etmeleri gerekiyor. Çünkü iki oyuncu da birbirlerini çok iyi tanıdıkları için sayıya gitme konusunda çok zorluk çekmiyorlar.



Siena hücumlarda büyük ihtimalle ikili oyunları sürekli Rakocevic ve Vujcic üstünden oynayacaktır. Çünkü Rakocevic'in savunmaya pek takılmaması ve Vujcic'in artık yavaşlayan ayaklarıyla avantaj sağlamaya çalışacaklardır. Kendi sahasında müthiş bir enerjiyle oynayan Siena'ya kesinlikle o havayı yakalatmaması lazım Efes'in. Bunun içinde top kayıplarını minimuma indirip, geriye iyi koşması gerekiyor. Ayrıca hücum ribaundu vermeyip, Siena'nın da net ve kolay ribaunt almasını engellemesi gerekiyor. Zor bir maç olacak ama TOP8'e kalma aşamasında kolay bir maç zaten yok. Direncini hiç yitirmeyen bir savunma ve doğru tercihlerle dolu hücumlarla zoru başarmasını bekliyoruz Efes Pilsen'den.



Son olarak Fenerbahçe Ülker'e gelelim. İki takımda da çokça eksik oyuncu var. Bunu avantaja hangi takım çevirirse çok küçük farkla bu maçı kazanacak. Fenerbahçe'de uzun kalmadı diyoruz hep ama Olympiakos'ta oynayabilecek 5 numaralar 35 yaşına gelmiş 15 cm zıplayamayan Nesterovic, tecrübesiz Ergec ve hiç kullanılmayan Glyniadakis. Burada doğal olarak aklımıza bir isim geliyor. Bence birkaç aydır uykuda olan Oğuz Savaş. Form düşüklüğü,sakatlıklardan dolayı rotasyon problemi, bunların hepsini anlayışla karşılıyorum fakat Oğuz, kendisine inananları mahçup etmemek için bu maçı gerektiği gibi oynamak zorunda. Çünkü May, aranan kan değil artık bu çok açık. Kaya'nın dizindeki sakatlık onu bazen zorluyor ve faul problemi artık alışıla gelindik bir durum oldu. Lavrinovic'in beklentilerin ne derece altında kaldığı da düşünülürse,  ne varsa kendi çocuğumuzda vardır sıcaklığıyla Oğuz Savaş'a inanıyorum ben bu maç.

Olympiakos'ta kadro derinliğini en çok gösteren pozisyon bilindiği gibi oyun kurucular. Papaloukas, Teodosic ve Spanoulis üçlüsü anca en iyi 5 guard'ı yazın dediğimizde aynı cümle içinde geçer diye düşünürdüm geçen seneye kadar. Kişisel husumetlerden dolayı araları açık olsa da bu profesyonel ortamda bir şekilde idare ettiklerini görüyoruz. Eğer bu pozisyonda ezilmezsek ki Ömer Onan, Kinsey, Ukic gibi rakibi savunmanın ötesinde gölgesi gibi dibinden ayrılmayan savunmacılar varken pek ihtimal vermiyorum, maçın kontrolünü elimize alabilirz. Burada tek sorun Barcelona örneği olabilir. İspanya'da oynana maçta Rubio ve Navarro'yu müthiş savunmuştu takım fakat buradaki maçta kolay top kaybı yapmamız ve hücumda kötü tercihlerde bulunmamız Rubio'ya açık alan sağladığı için kalitesini rahatlıkla gösterebilmişti genç yıldız.




Bütün biletlerin satıldığı ve müthiş bir atmosferin olacağına inandığım maçta, çok önemli bir ayrıntı da takım geriye de düşse, sıkıntılı dönemlerden de geçse taraftarın oyunculara panik yaptırmaması lazım. Unutmamak lazım ki bu takım Yunanistan deplasmanında sürekli geriden geldi ve son bölümde yaptığı bir tempoyla 14 farkla kazanmayı bildi.

Pek sevmediğim bir konu daha var. Ben hiç bir maçta hakemin oyunun skorunu tamamıyla değiştirdiğine inanmayanlardanım. Bir etken olabilir ama tek etken asla olamaz. Fakat grupta bir İspanyol takımı varken 2 tane İspanyol hakemin maça atanması iki taraf içinde çok ciddi bir rahatsızlık. Euroleague gibi bir organizasyonun buna dikkat etmesi gerekirdi. Eminim ki Olympiakos, oldu olacak bir de Türk hakem koyun diyordur zira şu an twitter da oldu olacak bir de Yunan hakem koyun diyenler var.

Sonuç olarak; zor bir gün olacak. Bu ahval ve şerait içinde dahi iki takımımızın da Top 8'e kalmasını bekliyorum. Sağlıcakla kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder