height="600" src="http://www.flatcast.com/de/Player.aspx?sid=338122" width="800"> > < /div>

21 Şubat 2011 Pazartesi

Yabancı İkilemi


Fb Ülker ve Efes Pilsen’in hafta içindeki Euroleague yenilgileri sonrası Ergin Ataman  Twitter’da Türkiye liglerindeki yabancı sınırlamasıyla ilgili fikirlerinden bahsetti.Halihazırdaki 3+2 sınırlamasıyla kadro istikrarı ve takım olgusunun zedelendiğini söyledi.

Ergin Ataman tespitinde kesinlikle haklı.Özellikle Efes Pilsen senelerdir bu konuda sıkıntı yaşıyor. Euroleague’de daha iddialı olabilmek amacıyla yalnızca hafta içi maçlarında oynatmak için Türk oyuncu havuzunun darlığı sebebiyle çeşitli ülkelerden birçok yabancı oyuncu transferi yapıyor. Haftasonu maça çıkılan isimlerle hafta içi görev verilenler çok farklılık gösteriyor. Bu da inanılmaz bir ikilem yaratıyor takımlarda. Yaşanan ikilemin giderilmesinin ancak yabancı sınırlamasının kaldırılmasıyla sağlanabileceğini söylemiş Ergin hoca ki,bu konuda aynı fikirde değilim. Çözümün bu kadar basit olmadığını düşünüyorum.

Fb Ülker bu sene çok iyi bir takım kurdu ve uzun süredir boynu bükük takıldığımız Euroleague’de,seyirci ortalamalarımızın yerlerde gezindiği bir dönemde takdir edilesi bir atılım yaptı. Geçen sezonlarla kıyaslandığında en önemli fark tabii ki yabancı oyuncu kalitesi. David Rivers,Petar Naumoski gibi sanatçılara son anda yetişmiş bir neslin çocukları olarak kaliteli yabancı oyuncunun bir takım için ne kadar önemli olduğunu tekrarlamaya gerek yok sanırım.Fakat “kaliteli” kavramı çok iyi analiz edilmeli,mantık çerçevesinde belli kriterler belirleyerek ülkemizde oynayan yabancıların kontrolü sağlanmalıdır. Fb Ülkerin yakaladığı bu havayı devam ettirmesi için yeni Ömer Onanlara,Mirsadlara fazlasıyla ihtiyacı olduğunu da gözardı etmemek gerekir. Final Four yapalım,hep birlikte sevinelim fakat Enesleri Erbilleri Maximleri bir kenara atmayalım.

Bana kalırsa bir ekol yaratmak,devamlılığı olan bir başarı sağlamak için yerli oyuncuların niteliği ve üstlendikleri sorumluluk her zaman daha önemli olmuştur. Efes Pilsen’in 90’ların sonu ve 2000lerin başında yarattığı ekol, koca bir ülkeyi adeta basketbolla tanıştırmıştır. O takımda yalnızca hafta içi oynamak için gelmiş fazla sayıda yabancı oyuncu yoktu. Yerli oyuncuların yarattığı kolej havası,takım olgusu en önemli silahtı. Fakat sonraları aslolan Efes kimliği yönetimsel hatalar ile birlikte yerle bir edildi. Şimdi çok uzaklarda ne yazık ki.Efes kültürüyle yetişmiş Ergin Ataman’ın bile yalnızca yabancı oyuncu sınırlamasının kaldırılmasını çözüm olarak görmesini yadırgadım açıkçası.Gerçi onun da belli kriterler belirlenerek bu sayının kontrol altında tutulmasına hayır diyeceğini sanmıyorum. 10 sene öncesine göre ülkemizde çok daha fazla yetenekli oyuncu yetişiyorken yabancı oyuncu sayısının aynı oranda artmaya devam etmesi ise en hafif tabiriyle ayıptır.

Son 10 yılda Efes’e gelip gitmiş yaklaşık 50 yabancı oyuncu var. Hangileri iz bıraktı? Bir elin parmaklarını geçmez. İz bırakanlar unutulmaz diyelim o zaman hep birlikte.
                                                                                                                                 Gökmen Çakıltaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder